Dönemeç hikayesi

Hayatının önemli bir dönüm noktası sonlanmak üzereydi, hayatı şimdi yeni dönemeçlere gebe…

  • Haber
  • |
  • Kültür-sanat
  • |
  • 09 Ekim 2017
  • 18:25

Az evvel mola yerinde anonslar ve anonslarla alakasız çalınan fon müziklerinden kendini alıp, uzak bir şehirden özlemini çektiği şehre kendisini götürecek olan otobüsün camına burnunu yapıştırmış, alnını dayamış, amaçsızca yağan yağmuru seyrediyordu. Kasislerden ve kavislerden zıplaya zıplaya gittiği için otobüs, alnı titriyordu camda. Titredikçe alnı daha bir hırsla yapıştırıyordu burnunu.

Dört yıl olmuştu, dönmek için can attığı ailesinden uzak olalı. Dört yıl önce heyecan, heves, korku karmaşasında çıkmıştı yola. Ve evet, dört yıllık zorlu günlerden sonra sonunda mühendisti artık. Ailesi tam dört yıldır komşu, akraba, eş dost kimle karşılaşsa her sohbetin sonunu kızlarıyla övünmeye getiriyordu. Annesi babasını ikna etmekte çok zorlanmıştı. Öyle kız başına okuması güç olacaktı, haritada dahi gösteremeyecekleri o şehirde. Annenin ikna oluşu, babanın ikna edilişi, akrabaların yaftalamalar sonrası konuşacak bahsi kalmayışı, konuya dair doğallığında ikna oluşları… Koca bir dört yıl geçti aradan ve bu koca dört yılın ardından dönüyordu işte.

Taktı, takıştırdı. Giyindi en asaletli görüneceği, siyahın en mat tonundaki elbisesini.

“Otobüsle motobüsle, uğraşma kızım. Taksiyle git, otobüsle gel” diyerek eline para sıkıştırdı annesi. Beş yıl evvel üniversiteye gidişinde hissettiği heyecan, heves, korku karmaşasını yeniden yaşıyordu. Heyecandan taksiciye gideceği yeri kekeleyerek söyledi. Kendisi iş görüşmesine gittiğinde annesi artık komşulara koşup caka satmıyordu. Buruklukla cevaplıyordu sorulduğunda, “Kızın hâlâ iş bulamadı mı? Böyle giderse okumuş ev kadını olarak kalacak, evlendirin de yuva kursun bari” söylemlerini yanıtlarken. Komşular adeta intikam alıyordu.

– CV’nizi inceledik. Okuduğunuz okul, referans olarak aldığımız okullar arasındadır. Yabancı dil bilginiz de aşikâr. Prezantabl bir görünümünüz var. Diksiyonunuz gayet iyi. Aslında bizim için çok uygun bir mühendis olabilirsiniz…

Kalbi duracaktı adeta. Bir yıllık işsizliği bitecekti sonunda. Sonunda hiç kafasını kaldırmadan ders çalışmalarının karşılığını alabilecekti. Birileri okul ile yurt arasındaki ulaşım çok pahalı olduğu için ve bir diğeri yemekhanedeki yiyecekler çok para diye ve elbette birileri de “eşit, bilimsel, anadilde eğitim” talepleri için bir dizi çaba harcamıştı. Ama o bu işlere hiç bulaşmamıştı. Hiç alttan dersi olmaksızın tam dört yılda bitirmişti okulunu. Öyle etliye sütlüye ilişmeden, kendine dokunmayan yılanın ömrünü uzatarak…

Tam söze girecekti ki…

– Ama!..

– Biz en az iki yıl deneyimi zorunlu kılıyoruz. Size uygun; deneyimin zorunlu görülmediği bir alan açılırsa, CV havuzumuzda en üst sırada bekletip ilk sizi arayacağız.

Önünde duran kağıt bardağı sıkıca tutup, karşısında fok balığı gibi konuşan kadının suratına atmak istedi ama yapmamalıydı. Çünkü o okuldaki kariyer günlerinde olumsuzluklar karşısında profesyonel davranması gerektiğini öğrenmişti. Sahi bu kariyer günleri olumsuzluk karşısında sergilenecek tavırlardan öte, olumlu olabilmesi için bir şeylerin, göstereceği tavırların işe yarayacağını öğretmemiş miydi? Gayet de iyi öğrenmişti ama geçerliliği yoktu yaşamın karşısında.

Otobüs sarsılınca, irkilerek uyandı birden. Bulanıklık netleşmeye başlayınca az evvel yaşanan her şeyin aslında bir rüya olduğunu anladı. Burnu araba camından dolayı içeri göçmüştü sanki. Alnı cama vuran yağmurdan dolayı buz gibi olmuştu. Muhtemelen rüyanın tesiriyle çok kastığı için kendisini, boynunda muazzam bir ağrı oluşmuştu.

Yaşananların rüya olduğuna sevinemedi bile.

Zira altı aydır heyecan, heves, korku karmaşasını gün geçtikçe daha şiddetli yaşıyordu.

Hayatının önemli bir dönüm noktası sonlanmak üzereydi, hayatı şimdi yeni dönemeçlere gebe…

Yaşayıp, görecekti…

B. Mahir