CHP’den Beyazıt’ta miting

CHP'nin her hafta iki kez yaptığı "Millet iradesine sahip çıkıyor" mitingi bugün (7 Mayıs) Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirildi.

  • Haber
  • |
  • Güncel
  • |
  • 07 Mayıs 2025
  • 22:45

CHP'nin her hafta iki kez yaptığı "Millet iradesine sahip çıkıyor" mitingi bugün (7 Mayıs) Beyazıt Meydanı’nda gerçekleştirildi.

CHP milletvekili Ali Mahir Başarır, miting öncesi yaptığı açıklamada aydınlatma cihazlarının alana alınmadığını söyledi.

Mitingde İÜ’den Eren konuşma yaptı ve şunları dedi:

“İrademize sahip çıkmak için, 19 Mart’ta olduğu gibi bugün de buradayız. İmamoğlu’nun diploması üniversitemizin kayyım rektörü tarafından hukuksuzca iptal edildi. Bu adaletsizliğe sessiz kalmadık ve barikatı yıktık. 19 Mart, biz gençlerin yok sayılan söz hakkının dayanışma ve kararlılıkla umuda dönüştüğü gündür.”

İTÜ’den Başak şunları dedi:

“Bu süreç doğrudan özgürlüğümüze, anayasal haklarımıza yönelmiş açık bir saldırıdır. Biliyorlar ki biz sustuğumuz da değil, konuştuğumuzda tehlikeliyiz. Bu yüzden her yerde aynı baskı mekanizmalarını işletiyorlar. Gözaltılar, soruşturmalar, şiddet. 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmak isteyen 400 arkadaşımız gözaltına alındı. Yürümek, toplanmak, meydanlara çıkmak, yani en temel haklarımız bu iktidar tarafından tehtid olarak görülüyor.” 

Öğrenci Manifestosu’nu okumak için Koç Üniversitesi’nden Uğur sahneye çıktı ve şunları dedi:

“Çözülmesi gereken sorunlarımızı buradan dile getiriyoruz:

Başta İBB Başkanı İmamoğlu olmak üzere tüm siyasi tutsaklar bırakılmalıdır.

Kayyım atanan belediyeler seçilmiş başkanlarına iade edilmelidir.

Barışçıl gösteri ve protesto hakkının kullanılmasını anayasaya aykırı şekilde engelleyerek anayasal düzeni, hak ve özgürlükleri hiçe sayan cinsel taciz, cinsel saldırı, eziyet ve işkenceye varan müdahalelerde bulunan polis memurlarıyla, bu emirleri veren başta İstanbul ve Ankara Valileri olmak üzere tüm devlet yetkilileri görevden alınmalıdır.

Yalnıcza barışçıl eylemlere katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alınan ve tutuklanan yurttaşlar derhal serbest bırakılmalıdır. Toplanma ve gösteri hakının kullanılmasına yönelik Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin sağladığı güvencelere aykırı uygulamalara son verilmelidir.

Taksim, Kızılay, Saraçhane, ODTÜ ve Çağlayan başta olmak üzere Türkiye’deki tüm meydanlarda fiili olarak uygulanan toplanma ve gösteri yasaklarına son verilmelidir. Meydanları işgal eden ablukalar ortadan kaldırılmalıdır.

Anayasada güvenceye alınan eğitim ve öğretim hakkına yönelik baskıların sona ermesi, eğitim ve araştırma faaliyetlerinin hiçbir siyasi ve idari baskı altında kalmaksızın yürütülmesi elzemdir. Bu bağlamda İstanbul Üniversitesinin aldığı diploma iptali kararının iptali, YÖK’ün üniversiteler üzerindeki baskılarının son bulması ve özgür, özerk üniversite taleplerinin kabul edilmesi gerekmektedir. MEB’in liseler üzerindeki baskıları son bulmalı, sürgüne gönderilen öğretmenler eski görev yerlerine iade edilmelidir.

Günden güne artan kadın cinayetlerinin önemini gösterdiği üzere İstanbul Sözleşmesi yeniden uygulanmaya başlanmalıdır. Özel hayatı hedef alan, kadınların ve LGBT+’ların varoluşlarına saldıran ayrımcı politikalara son verilmeli, özel yaşam üzerindeki baskılar derhal son bulmalıdır.

Depremde evlerini kaybeden Samandağ vatandaşlarına arazileri geri verilmeli ve yaşadıkları haksızlıklar konusunda soruşturmalar başlatılmalıdır.

Rant ve talan için başlatılan Kanal İstanbul projesinden vazgeçilmelidir.

İstanbul deprem tehtidiyle karşı karşıyayken şehri depreme dayanıklı hale getirmek için çalışması gerektiği halde tutuklu bulunan İBB yetkilileri ve şehir planlamacıları derhal serbest bırakılmalı ve görevlerine iade edilmelidir.

Bu süreçlerdeki hukuksuz kararları alan ve uygulayan tüm hükümet yetkilileri derhal görevlerini terk etmeli ve adil bir hukuk sistemi kapsamında yargılanmalıdır.

Dile getirdiğimiz sorunlar ve çözümleri nettir. Bu sorunlar çözülene, sorumlular hakkıında gerekli işlemler başlatına kadar sokakları da, kampüsleri de, meydanları da terk etmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.”

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik Ekrem İmamoğlu’nun mektubunu okudu ve şunları dedi:

"Tarihimizin en kara günüdür 6 Mayıs, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ı rahmetle anıyorum.  Üç Fidan’ı koparanlar, halkın bağımsızlık ve demokrasi talebini boğmak istiyorlardı. Bu amaçla hukuk hiçe sayıldı, iktidar sahipleri ne istiyorsa yargı ona hükmetti ama bu büyük adaletsizliğin vicdanlarda açtığı yara hiç kapanmadı. Tam bağımsız, demokratik Türkiye mücadelesinin ateşi hiç sönmedi.”

Ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel Nazım Hikmet’in “Hürriyet Kavgası” şiirinden parçalar okudu ve alanda 160 bin kişi olduğunu söyledi. Özel konuşmasında kendisine dönük saldırıdan, Beyazıt Meydanı’nın tarihinden, tutuklu öğrencilerinden ve tutuklu İBB bürokratlarından bahsetti. Doğuş grubu ve NTV’ye boykot çağrısına devam eden Özel boykot yapılan şirketleri sayarken imza kampanyasına çağrı yaptı.

Beyazıt Meydanı polis ablukasına alınırken, öncesinde yapılan bomba ihbarı yapılmasına rağmen çok sayıda kişi alana girdi. Alanda sürekli “19 Mayıs’ta Taksim’e” sloganları atılırken üniversite öğrencileri alanda yerini aldı.